HER İNSAN BİR DÜNYA

Her insan, içerisinde bir dünya barındırır. Yaptıklarımızla düşündüklerimizle, tüm varlığımızla her birimiz farklı birer dünyayı oluştururuz. Öze indiğimizde bunu daha iyi ve anlamlı olarak fark edebiliriz. Karşıdan bakıldığında herkes etten kemikten yaratılmış birer varlıktır sadece. Oysaki kimse birbirinin aynısı değildir. Ne göz göze benzer, ne de düşüncelerin eşi bulunabilir bir başka kişide.

İnsanı insan yapan da aslında budur. Her insan düşünceleriyle, özüyle dünyada biriciktir. Ve her insan, kendi özüyle değerlidir. Ancak kişi, kendine bakışıyla asıl olan biricikliğinin de ayrımını yapabilmelidir. İşte asıl olgunluk, insan olabilmek buradadır.

Yaşadıklarıyla, başarılarıyla, zenginlikleri ile insanoğlu kendini üstün görmemeli ve aksine yaşayamadıklarıyla da aciz olmamalı.

Nasıl ki hiçbir insan fiziksel görünüşü ile birbirinin aynısı değil ise hayatlarıyla da aynı değildir. Kimisinin mutluluğu diğerinin en büyük yenilgisi hatta sınavı olabilmektedir.

İlişkilerimizdeki görüş ayrılıklarının da sebebi de budur. Çünkü insan yaşadıklarından ibarettir ve tüm yaşantısı onu sarar sarmalar. İyimiz ( bakışımız)  kötümüz ( bakışımız) yalnızca bize bağlıdır.

Her insanın yaşadıklarından çıkardığı anlam farklıdır. İşte bu yüzden her insan bir dünyadır. Dünyamızı güzelleştirmek, olumsuzlukları fırsata çevirmek ise kendi elimizde.

İnsan hayatının dönüm noktasını da yaşadıklarının farkına varması oluşturur.

Farkına varmak ise hayatı anlamlandırabilmemizin başlangıcıdır.

Ve gün geldiğinde 'Daha kötüsü olamaz' dediğimiz anları düşündükçe Şükürlerimizi çoğaltarak kendi hayat mücadelemizi verip kendi hayat hikâyemizi yazmaya ve yaşamaya devam ederiz.

Birbirimizi yargılamadan, insanca ve vefalı bir hayat sürebilmemiz dileğiyle...

☆Aşkile